Yenilenebilir enerji ile topluluk bazlı enerji üretimi, kadınların güçlenmesine katkıda bulunabilir mi?
Kadınlar hala enerji sektöründe yeterince temsil edilmiyor. Energy Cities’de stajyer olan Rosalie Ledee, yenilenebilir enerji topluluklarının toplumsal cinsiyet sorunlarını daha iyi entegre edip kadınları güçlendirip güçlendirmediğini analiz etmek için keşif amaçlı bir çalışma yürüttü.
Enerji sektörü için keşfedilmemiş bir potansiyel
IRENA (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı), 2019 yılında enerji sektöründeki kadın eksikliğine işaret eden bir çalışma yayınladı. Kadınlar, yenilenebilir enerji üretimi için iş gücünün %32’sini, buna karşılık petrol ve gaz endüstrisi iş gücünün %22’sini temsil ediyorlar. Bu nedenle, yenilenebilir sektörde kadınların payı daha yüksektir. Ancak kadınların pozisyonlarına baktığımızda teknikten çok %45 ile idari, %28’i ise mühendislik pozisyonlarına sahiptir.
Ayrıca ev içi ağırlıklı durum konumlarından ve düşük gelirlerinden (erkeklere oranla ortalama olarak) dolayı kadınlar iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha savunmasızdır. Bu nedenle, enerji geçişine tam olarak ve hızla dahil edilmelidirler. Avrupa Parlamentosu 2018’de bu konunun altını çizdi: “Kadınlar ve kızlar, kendi durumları ve ihtiyaçları hakkında en iyi bilgi kaynaklarıdır ve bu nedenle kendileriyle ilgili tüm konularda onlara danışılmalıdır; EIGE’ye (Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü) göre, istatistiksel olarak kadınların iklim değişikliği konusunda daha fazla endişe duyduğunu belirler. Kadınların birer önder, lider, organizatör, eğitimci ve sorun çözücü olarak yüzyıllar boyunca zor durumlarda ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamanın yollarını bulduklarını ve aynı zamanda gelecek için de yenilikçi olma potansiyeline sahip olduklarını kabul etmektedir.”
Yenilenebilir enerji toplulukları, eşitlik ve yerel güç olma değerlerine dayalı sürdürülebilir bir alternatif sunar. Bu bağlamda, daha fazla kadını enerji sektörüne entegre etmek için bir çözüm gibi görünüyorlar.
Avrupa çapında beş yenilenebilir enerji topluluğu örneği
Bu araştırma çalışması Avrupa içinde beş yenilenebilir enerji kooperatifini karşılaştırır. Fransa’dan Enercoop ve Jurascic, Hırvatistan’dan ZEZ , İspanya’dan GoiEner ve Belçika’dan Klimaan, hepsi Avrupa Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri Federasyonu REScoop‘un üyesidir. Çalışmanın amacı, kadınların bu kooperatiflere ne ölçüde katılabileceklerini ve kooperatiflerin kadınların sesini dahil etmek için hangi stratejileri izlediklerini analiz etmektir. İncelenen kooperatifler aynı amacı yurttaşlara enerji egemenliğini geri vermek gibi bir amaca sahip olsa da bu kooperatifler toplumsal cinsiyet meseleleri üzerinde çalışmıyor. Cinsiyet konuları, karar verme sürecine (örneğin konuşma süresi belirlemesi gibi), çalışma politikasına ve genel iletişim ve eylemlere dahil edilebiliyor. Kooperatif temsilcileriyle yapılan görüşmelere ve literatür araştırmalarına dayanarak, bu çalışma kadınların çalışanlar, gönüllüler, tüketiciler ve karar vericiler olarak nasıl bütünleştiğini karşılaştırıyor ve analiz ediyor.
Yenilenebilir enerji toplulukları daha kadın dostudur, ancak hala yapılması gereken çok şey var
Çalışma, yenilenebilir enerji topluluklarının gerçekten de enerji sektörünün geri kalanından daha kadın dostu olduğu sonucuna varıyor, ancak yine de tam bir eşitlikten uzaktayız. Daha fazla kadın istihdam ediyorlar, kadın üyeleri, özellikle de savunmasız kadınları çekmek için mücadele ediyorlar. Aslında, mütevazı bir gelire sahip bu kişiler, ihtiyaçlarını formüle etmelerine rağmen, çoğunlukla enerji kooperatiflerinden dışlanmışlardır (katılım tutarını ödeyemedikleri için). Kadınlar çoğunlukla teknik bilgiye sahip değildir. Bunun için bazı kooperatiflerde, teknik bilgilendirme ve bu şekilde bir güçlendirme örtülü bir şekilde kategorilendirilmiştir. Çalışma, enerji kooperatiflerinin toplumsal cinsiyet konularını stratejilerine ve istihdam politikalarına daha fazla dahil etmeleri gerektiğini ortaya koyuyor. Gerçekten de sonuçlar, geçmişine bağlı olarak bir kooperatiften diğerine farklılık göstermektedir.
(derneğimizin gerçekleştirdiği “Under the Same Sun” projesinden bir kare)
Bu sonuçlar, yenilenebilir enerji toplulukları için cinsiyet eşitliğini iyileştirme şansı olarak görülebilir. Nitekim, Kadın Eşitliği Derneği tarafından paylaşılan bir çalışma, kadınların yönetici olarak üst durumlarda bulunan şirketlerin daha başarılı olduğunu söylüyor: “Bir şirkette yönetici pozisyonundaki kadın sayısı %10 arttığında, başarı şansı (diğer şirketlere kıyasla) %6 oranında artmaktadır. Kapsayıcı yenilenebilir enerji toplulukları, kadınların güçlendirilmesi ve adil bir enerji geçişine giden yolun önünü açan bir araç olabilir.
Çalışma, enerji sektöründeki cinsiyet sorunlarının üstesinden gelmek için konuyla ilgili daha fazla çalışma ve makale çağrısında bulunuyor. Hele ülkemizde bu başlıkta neredeyse hiçbir veri ve çalışma bulunmamaktadır. Kadınların güçlendirilmesi, yurttaşların gücüne ve temiz enerjiye eşit erişime dayalı sürdürülebilir bir gelecek sağlamanın anahtarıdır.
kaynak: https://gocontractor.com/